gözlerini, ya da böceklerini açtığında ya da çaldığında (çünkü tam bir sahtekardı. İnsanlardan ne istediğini bilmeyen ve bilmeyen insanlardan ne istediğini) yüzüne böceklerle yaptı makyajını

(Bir sonraki satırdan itibaren öyküleyici bir yüklem sıkıntısından bunalacağız)

Nefesi daralıyor ve bir şey göremiyordu

Sesi çıkmıyor ve hiçbir şey işitemiyordu

Her geçen saniye dünyanın merkezine daha kuvvetlice çekiliyordu

yordu. yoktu. yoruluyordu

böcekler bazen ellerime dokunduğunda olağanüstü duru ve akıcı sakinliğime şahit olabiliyordum

olabiliyordum, bedeninin sabundan küflenmiş diğer bölgelerinden alıntıladığı için

İstese elini oynatıp sıyrılabilirdi böceklerden şöyle kuvvetli bir darbe ile, yapmadı

bitişik yazılan birleşik sözcükler gibi elleri parmaklarımdan öte, ayakları bacaklarıma yapışık, zayıf vücudunun her bir parçası

kuvvetlice dünyanın merkezine doğru, bir doğru

(g eşittir 9.81 metre bölü saniye kare)

göğüs kafesinin yassılaşması ve kalbin kardiovaskular yapısından sonra (bunu görüntüleyemiyoruz) keder ve uykusuzluk içinde bir bulantı, akciğerlere inen inme

Yanakları yastığıma dökülünce içimde bir iç aksetti, komşularımın hepsinin elinde şarap dolu kafa tası

bitişik yazılan birleşik sözcükler gibi elleri parmaklarından öte oval burnu kemik yüzüne yassılaşınca

Böcekler birbirlerine gebe bu esmer tenli yüzde

Dışarılarda bir yerlerde insanlar çarpıştılar birbirlerine

Asabi bir sürücü kornaya bastı hiddetle

koynuma bastırdım başımı

-mesaiye gecikmeyin aman ha!

-bir amerikano rica edeceğim, (yani vücusunun her bir parçası anlamında, dünyanın merkezinde daha bir daha bir, en son fizik dersi gördüğümde kaç yaşındaydım, lise)

bir kaşıntı var kaç gündür ruhumda cebelleşiyor, duydum sırtımda doğrulamaya çalışma doğruldu da

Hafiften sağ elinin işaret parmağı bilinç dışı seğirtiyordu böyle kendiliğinden titriyordu ama geçerdi herhalde

Tek kelime konuşmadık biz.sonra gelip göğsümde gömülüyor yumuşakça, utanmıyor da

çünkü tüm böcekler geri döner cenazesine, bomboş kalır parmakları ve gözleri, göğüs kafesinden içerim mat ve hissiz şarabımı

hızlı hareketlerle kravatını bağladı boynuma giydirdi sahipsiz bedenime

ne aynaya baktı, ne beni yudumladı, amerikanonu soğuttun,

gözlerini, ya da böceklerini açtığında ya da çaldığında (çünkü tam bir sahtekardın. İnsanlardan ne istediğini bilmeyen ve bilmeyen insanlardan ne istediğini) yüzüme böcek kanlarıyla yaptın makyajımı