Ateşte kavruldu şükürsüz ayak izlerim

Burası hangi yol ne hayta umutlarım

Yanıklı bir giyotin istifini bozmayan dirhemlerim

Ecelimle dirildim bir hiç uğruna

Gidiyoruz elimde kâfir bir tütsü

Üstü kapalı bir hafıza

Seni düşünemeyecek kadar hain

Alacakaranlık tıka basa dolu boğazımda

Benim her yerdeyim

Duvarım var serseri

Alaborayım tanınmıyorum karavana

Aklım kendisini kaybetmek üzre kendine sarraf ara

Derin bir mahiyet akabinde mahv

Büyüdü kabukların bunaldı harfler

Vicdanen seyrediyorum kulluğunu

Usul usul boğazı çalıyorum sana

Dizlerim kâh tozlu kâh yara

İçime sindin bir kere gel de törpüle


Ihlamur,

Dünyaya vedam paltolu

Lakayt şarkılar eşliğinde

Cümleler virgülsüz

Ölümler pürüzsüz

Hurafe iklimleri

Üzgün ricacıları

Terk eyledim işte

Siyah vedam siyah paltolu

İşte sonunda bu da oldu