Sevgi hissine gelmenin çok yorucu olduğunu konuşmuştuk. Böyle olmasındaki temel sebep içimizdeki kendimizi sevme doğamız. Bunun ne demek olduğu ile ilgili kafanız karışabilir ancak basitçe şunu düşünerek bunu anlayabilirsiniz, neden bu yazıyı okuyorsunuz? Cevap basit, içinizden bir ses burada sizler için bir şeyler olduğunu söylüyor. Hep bu ses bizleri yönlendirdi. Bir dondurma ne güzel olurdu şimdi derken de ya çok sıcak oldu, şu camı bir açayım derken de hep bize önayak oldu. Bu ses şimdi size bir şeyler diyor. Yeni daha önce fark etmediğiniz bir şeyden size bahsediyor. Kim bilir belki bu yeni bilgi ile hayatım değişir. Bu his sizi burada tutuyor. Meşakkat burada başlıyor. Çünkü hayatımız boyunca sahip olduğumuz en büyük isteklerin bile tatmin olmasından sonra kaybolup gitmesi an meselesi oldu. Aylarca çalışıp kazandığı sınavın sonucunda gördüğü başarının hissi o kadar hızlı kayboldu ki... Sanki aylarca zaman harcamamış gibiydi. Tuhaf bir doğa gerçeği değil mi? Bu esnada zorlu sürecin nerede olduğu size aşikar olabilir. Hevesimizi çok çabuk alacağız. Sevmek gerekiyormuş ve bu iş zormuş, tamam öyleyse diyecek içimizdeki ses ve gitmek isteyecek. Ancak işin arkasını bırakmamak gerek. Dünyayı kurtarmak isteyen herkes işin arkasını bırakmamıştır.
Devam edeceğim...