Durduğumda

Öykü sayılmaz bence, bir parça düzyazı-şiir gibi. Okuması güzeldi elinize sağlık.

Ayrıntılı yorumlarınız için teşekkür ederim. Doğruyu söylemek gerekirse kendimi bir kalıba koymuyorum. Yani, postmodern yazacağım, küçürek öykü yazacağım diye kendimi zorlamıyorum. O an içimden ne gelirse yazıyorum. ''Öykü bir solukta yazılıp, bir solukta okunmalı,'' diyordu bir kitapta. Ben kalıba girmeyi reddedenlerdenim. Eğer bir kalıba sıkışıp kalırsam, sadece kalıbımın yazarı olurum. Ama iyi niyetli ve açıklayıcı yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Dikkat edeceğim. Şunun da altını çizmek istiyorum, bu öyküler bir sene gibi geçmiş zaman içinde yazılmış öyküler.

Daha önce de bu tarz yazmıştınız. Server Bey’e katılıyorum. Minimal öykü, anlamın çok daha yoğun olduğu öykü biçimi. Daha iyi düşünmelisiniz. Eminim ilerleyeceksiniz. :)

Küçürek öykülerde anlamın daha dar bir alanda ve daha belirgin olması gerektiğini düşünenlerdenim. Yapılması zor bir tarzı seçmişsiniz, bence vereceğiniz mesajı daha iyi düşünmeli ve daha belirgin vermelisiniz. Yani flu bir şeyden bahsediyor da olabilirsiniz elbet ama o fluluğu verirken değinmek istediğiniz hissin, anlamın ifadesi belirgin olmalı. Bir önceki öyküde bunu daha iyi yapmıştınız, bunda anlam biraz havada kalmış. Diye düşünüyorum. Kaleminize sağlık.