durmak, iki nokta arasında

yosun tutana kadar dilinin çemberi

düsturu bir zaman diliminden bir diğerine

zamanı uğurlamak

arda kalmak


.


bir nokta gibi mesela "öylece"

yarım kalmış şiirlerin çirkin yüzlerini taşıyan

kağıtların ince uzun satır izleri gibi

üst üste ve kesişmeden durmak

durgunluğun zemherisine

cümbüşü, cenki

aniden çırpınan atlıları

katarak

ya da dediği gibi zayi'nin

her şeyi durduracakmış gibi durmak


devenin çölde,

akmer'in gökte,

kalbin göğüste,

bir anda son defa atığ

durduğu gibi.


durmak

düsturu bir mezardan bir diğerine

öylece.