Kara bir leke, hangi diyafram ayarında çekilmeli
Ben kaç defa düşünmeliyim
Afaki bir sayı olmalı ki külfet benim omuzlarımda
Durmak yalnızca su kenarında
Ağırlığım ölçüsüz külfet benim tekrara düşerim
Külfet benim Birikiyorum etrafımda
hangi yanlarından eksiltmeliyim ,beni düşünceden saptır
Yonttuğumdan geriye kaldıkça sen
Kırgın ten, donuk el
Gitmeliyim
Kara bir leke kaplıyorum duvarım sağlamlaşıyor
Yıkılmak güç, uzaklaştıkça
Yara istemsizce kendini tanıtır
Şehir iskambil kağıtları gibi sunuyor sokakları
Oyunları sevmedim
Bir şehri neresinden tanırsan orasından ıskalarsın
Birazcık da böyle anlam, dermanı yok
İçi boş inatlar tanıdıkça sevgim çelimsiz ,yıkmıyorum
Gitmeliyim
Kürek seslerini çok dinledim toprağa ilk vuruşundaki tarifsiz hareket
İste o sürtünme, iyi biliyorum
duyum kısıtlı görüş perspektiften yana hiç değildi, düzlemesine
görsel şöleni erteleyelim
Durmak yalnızca akan bir nehir kenarında
Usulsüzce
Gitmeliyim …
Alper Çalış
2024-01-07T13:39:52+03:00Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi.