Düşleyerek ulaşılır yârim sana
Islatıyorum kaşemi
Silmeye zorladığım izlerini mürekkebin
Üzerinden geçiyorum
Mührün solmazlığıyla!
Ne bu geçlik-tezlik hengamesi
Yokluğunda sürünmek belki alnın silinmez yazısı
Şu şu şu daraltan nefesimi
İlmeklerini çözmeyi beceremedim henüz
Kaç yaşındayım sahi?
Kalbim küçükken o kadar
Sığamıyorum kendime.
Kaçıncı saat diliminde
Kaçıncı uzantısında güneşin,
Yürüyorum ki?
Yürümüşlüğüm yorulmuşluğuma denk değil ki
Hüzün piyonlarını topladım
Ellerini uzatır mısın?
Ellerin,helâkı olacak tüm hüzünlerin.
Hesap etmeyi bilir misin?
Vazgeçtim bırak hesap kitabı.
Kader aldırmıyor hiçbir hesabı
Sırt çantama doldurmuşum defterleri
Her birinde isminle başlayan harfleri selamlıyorum
İsmin, başlangıcı mı acaba sevinçlerin?
Dönüşüklüğüm berbat benim
Boşversene
Veda ediyorum derken bile adını anıyorum
Kendime binbir barış borçluyum
Ama tutup savaşı seçiyorum
Şu kalbim dengesizliğini nerden mi alıyor?
Güneş ikizler, ay boğa
Tam bir muamma!
Yıldızlara tırmanıyorum
Ayakkabımın teki kaybolmuş
Aramıyorum
Yer çekimi yok ki diyorum
Ve ve ve gözlerim seni arıyor
Hangi yıldız o ki diyorum
Parlıyor Şimal
O sen misin
Bence sensin!
Her neyse gözlerimi kapatıyorum.
Düşe devam...
Düşleyerek ulaşılır mi yârim sana?
Sahi yârim misin,
Düştüğüm kederim mi?