Koşuyorum, koşuyorum, koşuyorum... Varmak istediğim nokta neresi? Bilmiyorum. Zihnim bomboş. kafamda uğultular dönüyor, durup etrafa bakıyorum. Kuş sesleri ile dalga sesleri birbirine karışmış. Bir sahil kenarında oturmuş insanları izliyorum. Kahkahalarla gülüşen insanlar, kalabalık şekilde sessizce oturmuş içlerini dinlerken biralarını yudumlayan insanlar... İçlerinde dolaşıp tek tek onları dinlemek isteyen bir ben. Sanırım bu kendimden kaçış planımdı. Onları dinlersem, gözlemlersem içimden saklanacağımı düşünüyordum. Ama bir soru: Olmak istediğim yer neresi? Bomboş dediğim bu zihnim neden uğultular içinde? Kendime sorduğum tek soru bütün büyüyü bozuyor. Düşünmek isteyip düşünememek neden?