Yazmak için klavyeye gidiyor ellerin. Gün doğumu yaklaşıyor. Bir ilkbaharın son buluşu gibi son buluşuna bakıyorsun gençliğinin ama bundan sonrası sıcak yaz gibi olmayacak belli. Çünkü sıcak yazlarda olgunlaşmış ve meyveleşmiş tohumlar görürsün. Sen ise tohumları bir damla su bulamadan çürümüş bir düş kırıklığısın. Hayır, birine hayal kırıklığı demek değil bu. Önceki yaptıklarına ve hayal ettiklerine bakıyorsun. Ve evet sabah ezanı okunuyor. Hava hala karanlık. Aklındaki karanlık gibi. Ama senin aklının gün doğumu ne zaman? Sahiler yaratmak, evet yaratmak isterken bin düş kırıklığının içinde ağlamaya bile yeltenmemiş gözlerle parmak uçların kanar şekilde kırık parçaları topluyorsun. Anlaman gerekiyor. O kırık parçalar bir bütün etmeyecek. Yenilerini yaratmalısın. Binlerce kez düşlemek yerine binlerce parçayı bir araya getirecek ama bu binlerce yeni parçayı da önce keşfedecek yanının öylece boş boş yeryüzünde süzülüşünün karşısına geçip, ne yaptığını sanıyorsun sen çığlığı koparman gerekiyor. Gerçi böyle bir yanın olduğu da şüpheli. Evet belki de yeteneğin bin düşü gerçek yapmak değil sadece kurmaktır. Ezan bitti. Uyuman gerekiyor. Klavyeye dokunan parmaklarınsa dörtnala koşarak içinden kopmuşları seriyor edebiyat kimlikli bir yere. Durulmuş sular içine bir kaç taş fırlatarak hareketliliği sadece kısa bir süreliğine sağlarsın. Suyun durgunluğunun nedenini bulup ondan kurtulmalısın. Kalemi iyi olanlar ve kedileri olanlar ve iki yüzü simetrik insanlar, bilemiyorum ne arayıp da bulamadığım. Yüzmek istiyorum derin sularda ama ödüm kopuyor. Doğrusu ödüm kopuyor gerçekten. Ama hasretini dindiremiyorum sığ içimin derin sulara... Saklanmak ve gizlemek düşlerini binlerce yıldır yaptığın iş, evet öyle değil mi? Sadece küçük bir balıkmışsın gibi davranıyorsun. Eğer küçük bir balıksan derin sularda yüzmeyi arzulamanın komik olması gerekiyor. Bu gerçekten gülünç. Yok, büyük bir balıksan derin sularda yüzmenin korkusu yine gülünç. İnan her ne yapsan bu sığ sularda gülünç olmayacaksın. Bir yolu vardır belki gülünç olmamanın, bir kez inan. Yeni yollar bulman gerektiğinde uyanıp bir sabah yüzünü yıkarken düşüşlere kızgınlıkla geçmişe dönün diye çıkışarak yeniden ayağa kalkışlara bir zemin görmeye çabalamalısın. Artık bir karar ver. Ya gülünç bir şekilde sığ sularda hasretinle ve korkunla yan ya da yarat.