Kırlara vurmak geldi kendimi içimden.

Vuramadım.

Koşumlarımı kuşanmıştım oysa.

Düşümde görmüştüm.

Bir yeşile uyanan memleket,

Huzura uzanan mavilik...

Düş bu ya...

Ve ellerimde,

Senin pamuktan yapılmış ellerin.

Bilmiyorum kaç şeye hasretim.

Mavilik, yeşil, memleket

ve belki biraz da perdelenmemiş oksijen.

Ne bileyim insan cahil.

İstiyor işte.

Sanki tüm tasalarım boşa çıkacak.

Bir kere gülüversen.