Gökten bir melek düştü en güzel haliyle, yanında getirdi bilgece öğütlerini, dedi ki ''Değiştirmek istediğiniz bir şey varsa önce kendinizden başlayın'' ilk taşı attılar meleğe hiç beklemeden. Devam etti ''İyilik de kötülük de bulaşıcıdır yapacaklarınızı buna göre yapın. Yaptığınız bir iyilik bin iyiliği yaptığınız bir kötülük bin kötülüğü doğurabilir'' yine bir taş attılar ağırca, melek gökten sevgiyle baktığı insanlığın neden ona böyle davrandığını anlamıyordu. Sözlerine devam etti ''Birbirinizi kandırmayın, yalan söylemeyin. Bugün söyleyen yarın dinleyen tarafta olursunuz'' insanlar ellerine ne geçirdilerse vurdular meleğe. Kimisi küfürler savuruyor, kimi yüzüne tükürüyordu. Meleğin gözünden kanlı tek bir damla gözyaşı düştü yeryüzüne, sözlerine devam etti ''Hayatınız size ait ne başkalarına adayın, ne de sevmediğiniz şeyler uğrunda kendinizi ikna edip boşa harcayın'' Yine aynıydı insanlık, bir sözünü bile düşünmemiş onlara yanlış gelen sözlere saldırmışlardı. Melek umutsuzca devam etti ''Sevginizi gerçekten hak edenlere verin ve sınırsız olmadığını unutmayın'' son sözlerinden sonra küçük bir kız yaklaştı onca taşın onca darbenin arasından geçerek meleğe yaklaştı, kanlı gözyaşlarını sildi. ''Öyleyse ben sevgimi sana vermek istiyorum'' dedi küçük kız. Bunun üzerine meleğin gözünden bir damla daha yaş düştü yeryüzüne. İlk damla insanlığın içindeki kötülük olarak kaldı son damla ise insanlık için hala umutlu oluşunu gösterdi.