Aralık ayından gelen
soğuk, boğucu o histen bahsediyorum.
O bir vicdan azabı
suçluluk duygusu
ve bir kış ayıydı.
Şimdi bir çocukluk tınısı kulağıma takılan
hiç durmadan kafamda dönüp duran.
Bir elin titremesi, bi ışığın sönmesi gibi.
Soluk teni ve durmadan dans eden bedeni,
önce bana sonra bu dünyaya gerçekliğini yitirtti.
Uzun ince parmakları, kalınca sesiyle
şimdi sen ve önündeki bulutlar hedefi.
Kanındaki zehri emip çıkaran
ve mezarın en dibinde usulca bekleyen seni.
O karla kaplı bir bank.
Karşıdan gelen iki genci bekleyip,
ömürlerinden ömür çalacak.
İntihar süsleriyle bezeli,
bir akşam esintisi, bir yokluk hissi
önce beni, sonra seni boğacak olan.