Kendimi sıkışmış hissettiğimde kendime zarar vermek yerine yazı yazmak hayatımda aldığım en iyi kararlardandır. Buradayken huzurluyum ve hep arındırmış hissettiriyor yazı yazmak. Ancak fark ettim ki ben sadece aşırı ağlamanın ardından gelen o duygusuzluğa giden yolda kendimi sıkıca tutabilmek için yazı yazıyormuşum. Ama yazı sadece duygu boşaltımı yapmak için değil de fikir boşaltımı yapmak için de var olmalı.

Hakkında düşünmek ve bilgi sahibi olmak istediğim birçok konu var. Elbette bu yaşıma kadar bir sürü konu üzerinde, yeri geldi zihnimden yeri geldi duvarlara konuşarak düşündüm. Beynimi kurcalayan, bana huzursuzluk veren konular üzerinde kendi kendime uzun uzun tartıştım. Bazen çözüm bulmaya bazen de konuya farklı açılardan bakarak bilinç kazanmaya çalıştım. Konuştuklarım çoğu zaman fazla dallanıp budaklanıyor ve ana konu yerine bambaşka yerlere dalıyorum, asıl anlamak istediğim konu üstünde yoğunlaşmak zor oluyordu. Bu yüzden de bir şekilde düşüncelerimi yazıya aktarmam gerektiğini düşündüm. Bu sayede fikirlerim hem daha düzenli olacaktı hem de daha sonradan okuyabilecektim. Zaten bu tür yazı çalışmalarının da en güzel yanı ilerde okuyabilecek olmak.

Karakalemle yazmayı tercih ediyorum öylesi daha anlamlı ve daha duygulu geliyor ancak defterlerin eskimesinden ve kaybolmalarında korktuğum için dijitale aktarıyorum. Başkalarının fikirlerime ulaşmamasından çok ulaşamaması daha üzücü olurdu.

Bir düzen oturtamasam bile bir şeyler üretiyor olmak hoş hissettiriyor.