Düşünmek, düşünmek, düşünmek... Her şeyi düşünmek. Durmadan, konuşmadan, sadece ama sadece düşünmek. Kitaptaki hata yapan karakteri düşünmek. O hatayı kendin yapmış gibi düşünmek. Okula gidilecek, hangi otobüse binilecek onu düşünmek. Şakaklar zonkluyor, hâlâ düşünmek. Şişenin dibinde bir yudum su kalmış. İçsek mi, atsak mı bunu düşünmek. Konuşurken düşünmek, dinlerken düşünmek. Sigara içerken düşünmek. İkinciyi yakmalı mı, bunu düşünmek. Bira almayı düşünmek. Cepteki parayı düşünmek. Ülkenin durumunu düşünmek. Sonra her şeye boş verip düşünmek. Her şeyi ve hiçbir şeyi düşünmek.