Vazgeçmenin öngörülemez tarifi,
Kaybetmek istenilmeyenin hep en çabuk oluşu
Ve hep en çok istediğinin en uzak kalması gibi.
Zorunda kalmaktan daha zor,
Vazgeçmek istemek.
Bir seçim gibi değil ama olması gereken gibi,
Vazgeçmenin öngörülemez üzüntüsü.
İyileşsin isterken fark etmeden kaşıyarak daha da çok deşmek yarayı
Ve bunun için hep suçluluk duymak,
hep aynı yerden devam etmeye çalışmak gibi.
Kayıplar vermek zorunda,
İnsanın kendisini anlaması için
Doğru yolu ararken şüpheye düşmek,
Seçimlerini sorgularken.
Bu sorgulama hep daha da geriye götürdü seni
Ve bulandırdı kafanı
Bir hiç uğruna
En zamansız kırılma noktası
Ve kavuşamamanın ön görülemez tarifi
Hep en çok istediğine...
Attığın adımları sorgulamak sonrasında
Sudoku çözer gibi,
Bir koşuda düşünmek
Gidip gelmek
Var olan ve hiç olmayan arasında
Niye bu kadar mantığa sığmaz hiç anlamadım?
Madem bu kadar acıyla kıvranacaktık
Hiç mi öngöremedim yolu buraya getirene kadar?
Sonra yenilmek
Düşüncelere ve sorulara
Kaybettiğini mi yoksa vazgeçtiğini mi düşünürken.
Bir soluksuz okumak kitabı
Ve cevapları bulmak için hep sayfa çevirmek
Kendine bahaneler sunup
Yine de hiç kabullenmemek
Doğru veya yanlış
Ne fark eder?
Bu yolu tek başına yürüyeceğini bilmiyor muydun diye sormak.
Kendinle yüzleşmek,
Bu her bakıma anlaşılması güçtü...
Suçlu hissetmek gerçekten suçlu olunduğu için hissedilen bir duygu mu?
Yoksa sürekli suçlandığı için gerçekten suçlu olduğunu mu düşünür insan?
Pek fazla acaba ve hep yeni bir düğüm
İşleri bu kadar karmaşıklaştırmaya ne gerek var?
Düşünmek büyük bir tutku diye düşündüm,
Boğulurken hissetmedim
"Ellerim hep üstüne titrerken"
Kaybedince anladım,
Vazgeçmek ne denli bir eylem?
iclal gökali
2023-09-22T15:30:34+03:00Teşekkür ederim:)
Mısra Ergök
2023-09-22T10:37:25+03:00İyi şiirdi, kaleminize sağlık :)