Hava soğuk.

Yetiş zabıta!

Kaçak karlar yağıyor Beyoğlu'nda...

Kartopu oynama hevesi değil bu özlenen.

Biliyorum dönence...


Kedi, her zamankinden çok yanaşıyor...

Daha miyavlamadan,

samimiyet kurma çabasında sıcaklığımla.

Nankör bir ifade ile bıyıklarında.

Sırıtıyor karşı kaldırımda,

Ayaküstü zabıta barikatı.

Engel değil düşüncelerime,

Tüm sınır geçilirken kadehte.

Yetiş zabıta!

Şarapla yatan,

Hamile kaldı şiire.

Üzüm şaraba,

Şarap şiire,

Şiir herkese, "merhaba" dedi.

Bedelsiz.

Üstü kalsın geçirilen zamanın

Neme gerek, yetişir birine.

Nedensiz.


Şarap ısmarladım kendime Beyoğlu'nda.

İçtikçe her kadehten sonra,

Şairim sandım.

Sindirmeden şarabı

Vücudumun diğer sistemleri daha,

Nöronlarım tek tek harfleri kaçırıyor beynime.

Kaçınılmaz devinimle,

Dönüşüm başlıyor böylece.

Müşterek bir ilişki içimdeki.

Yarı yarıya karardayım.

Meğerse,

Şiir ısmarlamışım kendime.

Kedi ve şarap bihaber.

Düşünsel demlenmişim.


Kedi, şarap ve ben.

Mayısta,

Kayısı ağacı altında.

Eteğinde gölgesinin.

Bağdaş kurmuşum.

Düşlüyorum...