Beni artık hiçbir şey kandırmıyor. Rahatım yok. Değil keyfim de yerinde. Ve evet benim tüm bu sorunlar. Aslında sorunun kendisi bile olabilirim. Teşekkür ederim koşullu sevginiz için. Neyiniz vardı sanki bu kadar sevgiyi hak edecek bende olmayan. Temas kurmak isteyen hislerimi gömeyim. Uzanan ellerimi kimse tutmasın kalayım, bir başıma kalayım. Her gün sıyırılmış bir hevesle hayata tutunmaya çalışayım. Ne kadar zor biliyor musun dayanmak? Anlamsızlığın içinde kendi anlamını aramak. Bulamamak, defalarca bulamamak. Sürekli sana bunun sorulması ve bir cevabının olmaması. Zehirli bir şey bu kadar farkındalık. Yok hiç hayrı. Bana zaten yok. Ölemiyorum ama yaşamıyorum da. Biliyor musun ne kadar zor bir bedenden ruha dokunmak? Biliyor musun bir bedenden fazlası olduğumu ama bu bedene muhtaç olduğumu? Gözlerinizi çevirdiğinizde de buradayım. Yokmuşum gibi hissediyorum ama buradayım. Lanet olsun evet yine. Yine yine yine düşüyorum. Ben yorgunum. Ben güvensizim. Ve hiç yaşadın mı bilmiyorum ama akışa bırakamıyorsun o zaman kendini. Bir ışık arıyorsun, bir el arıyorsun, bi dal arıyorsun. Bulduğuna da tutunamıyorsun çünkü ona da güvenmiyorsun. Hiçbir zaman tamamlanamayacak, terk edilmiş bir sanat eseri gibi öylece kıyıda kaderine terk edilmiş bekliyorsun. Hem istiyorsun kimse sana dokunmasın, hem biliyorsun hakkın verilse parlayacaksın. Bu kadar kendi başınalık zehirli. Amaç lazım uyanmak için. Her kimde varsa kendiliğinden yaşama sevinci, tebrik ederim bence o seçilmiş kişi. Çünkü ben mutlu değilim. Aksini denedim, hala deniyorum ama değilim. Ben güvende değilim. Ben çok tuhaf biriyim, buraya ait hissetmiyorum.