Alışık olduğun cümleleri söylemeyeceğim sana

Bu kez çevremizi saran ince camdan bir fanus var.

Kollarımı alabildiğine uzattım, yetişemiyorum sana

Gönlünün derinlerinden gelen lavlardan

Duvarlar inşa ettin gözlerinle.


Uzansam yanıyor canım acıdan

Duvarlar göstermiyor sana yüzümü

Ondan ki sözlerime bir karşılık vermiyorsun.

Hatırlıyorum ben bu görünmezliği

Tanıdık geliyor,

Beni ilk kez kucağına alan adamın kayıtsızlığı bu.


Duvarların acısından daha büyük bir acı

Yayılıyor beynimin içinde

Cam kırılıyor, seni beni ve dünyamızı

İnşa ettiğimiz o çekim, o ses, o sanat


Yolunu kaybetmiş bir izcinin

Annesi ölmüş bir yetimin

Amacını yitirmiş bir idealistin

Paramparça olması ile eş


Anlamsızlığın içinde kazınıyor zihnime

Ön yargılarınla paramparça ettiğin dünya

Nasıl benim yerime de kararlar verdiğin

Nasıl kaçtığın

Öylece kazınıyor işte.