Şimdi size "Babanızın sesini hiç duydunuz mu?" desem çok tuhaf olur değil mi pek çoğunuz için, ama bazılarının yüreklerini çok yaralar bu soru.


Yıllarca milyonlarca ses tonu içinde sadece bir tanesine hasret kalmanın, her bir mimiğini hayal etmenin ne tarifi vardır ne de dengi. Yıllarca bekledikten sonra mutlu olmaları için çok değil, sadece bir "evet" bile dünyalara bedel olur. O yıllarca bekledikleri "evet" bir anda tüm dünyaları olur. Tek bir sese sarılırlar hayatlarındaki, yıllarca hasret kaldıkları tek bir ses için ağlarlar. Bakmayın ağladıklarına, hayatlarının en mutlu günüdür o gün. Doğduklarından beri ismini, nasıl biri olduğunu sadece başkalarının anlattığı kadar bilen, öz babalarının gerçek sesini duymuşlardır çünkü. O zamana kadar kurdukları tüm hayaller yıkılmıştır belki, belki de kafalarındaki sesi o kadar farklıdır ki sadece başkalarının anlattıklarıyla onu tanımalarına rağmen başka birini duymuş gibi hissederler. Ama her ne kadar hayal kırıklığına uğramış olurlarsa olsunlar asla pişmanlık duymazlar sesini ilk ve son kez dahi olsa duydukları için.


Hiçbir baba dünyalar güzeli evladını görmeden göçüp gitmemeli bu dünyadan; hiçbir çocuk babasız kalmamalı, hiçbir çocuk sevgisiz kalmamalı, kimse yıllarca birini sadece başkalarının tanıdığı gibi tanımamalı. Çünkü insanlar farklıdırlar diğer canlılardan, bitki gibi baktığınızda "Bu kırmızı renk." diyebileceğin gibi kesin değillerdir. Yaşayarak tanıyabilirsiniz sadece birini, başkasının anlatması yetmez birini tanımak için. Kokusunu bilemezsiniz mesela hiç, boyunu gözlerinizle karşınızda dimdik dururken göremezsiniz mesela, hiç içinizden geldiği gibi sarılamazsınız, gözlerinin içine doya doya bakamazsınız. O, sizin için sadece bir videodaki sesi ve görüntüsünden ibarettir.


Evet belki bunların hiçbirini yapamazlar ama onlar yapılması en güç olan şeyi yapıp babalarının onları büyütmesi, bakması gerekirken babalarını kalplerinde yaşatıp büyütebilirler. Bunu yaparken de ayaklarının üstünde durmaya devam edebilirler. Onlar sıradan insanların normal şartlarda dahi yapamadıklarını, sıradan olmadan ve normal şartlar altında değilken yaparlar. İşte bu yüzden bizim gibi insanlardan çok daha güçlüdürler.


Ve sonunda sesini duydukları için mutlulukla gözlerinden birkaç damla yaş akarken "Evet, duydum." derler dünyaya...