Merhaba kari, canım kari. Orda olduğunu bilmek üretme heyecanımı sürekli perçinliyor, biliyorsun. Bugün sesli olarak duygusal haller üzerine biraz düşünmek istiyorum. Ben anlatayım sen dinle. Gel otur. Evet, ne diyorduk? Duygularımız...

Duygularımız hayatımızın belki de en önemli bir parçasıdır ve her birimiz bunları zaman içinde elbet deneyimleriz. Heyecan, mutluluk, üzüntü, korku, endişe... Bu duygusal yolculukta, bazen bir rüzgar gibi bizi sürükleyen duygularımızın peşinden koşarız, bazen ise onlarla savaşırız. Bazen yorgun argın düşer. Bazen hayata sövmek ister, bazen ise tomurcuklar saçarız topraklarımıza...

Duygusal hallerimizin insanlık denizinde kürek çektiği zamanlarda, neler hissederiz? İşte, kalbinin sancısıyla dalgalanan bir denizin üzerinde kürek çekmekte ve varoluşsal sancıları olan bu adam sana seslenmek için bu konuyu seçti bugün. Gönül ehli olmak diye bir tabir vardır ya. Bazımız bu tabire cuk otururuz. Bunun üzerine düşüncelerimi sana aktarmak istiyorum.

Bilirsin, birçok insan, duygusal halleri kontrol etmekte zorlandığını söyler. Gözünden akmaması gereken o damlalar en olmadık zamanda akar bazen. İnsanız işte, deniz derya gönlümüzün ne zaman taşacağı belli olmuyor neticede. Hem aynı gemideyiz bir manada, çünkü ben de bazen kendimi bir denizin ortasında, küreklerimle savaşırken buluyorum. Her bir dalganın, kalbime çarpmasıyla birlikte, neşeyle yüzleştiğim anları hatırlıyorum. İşte o anlarda, dünyanın en güzel yerinde olduğumu hissediyorum. Ve tabili hiç bitmesin istiyor insan. Çünkü yaşamın tüm renklerini hissederek, gökyüzünün maviliğine, çimenlerin yeşiline ve güneşin sıcaklığına sarılmanın şevki her zaman gönlümüzde olsa da hissedilmiyor.

Ancak duygusal hallerin bu coşkulu dansında, bazen de karanlık gölgeler beliriveriyor. Dünyamız tepetaklak olmuş sanki de endişe, keder ve korku gibi hisler üst üste geliyor bizi yoruyor bazen de umut ve sevinci bir anda kovan deniz fırtınaları gönlümüzü yoruyor. İşte o zaman, küreklerimle yüzleşme vaktinin geldiğini anlıyorum. Korkunun pençesinden kurtulmak için tüm cesaretimi kucaklamak, umudu yeniden yeşertmek için içimdeki ateşi tutuşturmak istiyorum, hoş buna zaten mecbur kalıyoruz. Zira dünyaya bir defa geliyoruz.

Bu duygusal haller, yaşamın zengin dokusunun bir parçası. Kuşkusuz bunda hem fikiriz. İçimize işleyen bir melodi gibi, bazen hüzünlü, bazen coşkulu ezgilerle yüreklerimizde çalınıyor. Bu ezgilerin nasıl bir dans sergileyeceğini bilemeyiz elbette lakin hayatın karmaşık dansında kaybolmak da her gönle bahşedilmiyor, bilirsin belki de umut dolu bir çığlıkla yükseklere uçmanın vakti; geliyor, geçiyor, geçiyor da farkında olamıyoruz bazen...

Hasılı kari, duygusal hallerimiz bizi biz yapar. Duygularımızı kabullenmek ve onları anlamak, iç dünyamızı keşfetmek için bize bir fırsat sunar. Aslında, bu duygusal yolculuğumuzda hiç yalnız değiliz. Her birimiz bu denizde bir yolculuğa çıkarız ve bu yolculukta, hissettiklerimizi başkalarıyla paylaşırız. Bunun doğru olup olmadığı, doğrı zamanda paylaşılıp paylaşılmadığı tam bir muamma bilirsin. :)

Sevgili kari, duygusal hallerimize saygı duymalıyız. Onları inkar etmek veya bastırmak, gerçek kimliğimizi reddetmek oluyor çünkü. Bu duygusal serüvende, kabullenmek, anlamak ve öğrenmek için sabırla kürek çekmeliyiz. Önce kendimize ve sonra başkalarına merhametle yaklaşmalıyız.

Duygusal hallerimizi dengelemek belki de yaşamın bir parçasıdır, kim bilir? İyi ile kötü, neşe ile hüzün, güçlü ile zayıf arasında bir denge bulmak, gerçek bir iç huzura yol açabilir. İşte bu koskoca denizde küreklerimizi bu dengeyi korumak için çekmeliyiz.

Unutma, bu denizde yolculuk ederken, bazen kaybolacak, bazen yorulacak ve bazen de zaferler kazanacağız. Bu denli duygusal hallerin çeşitliliği seni sen yapan beni ben yapan birer parça, unutmayalım. Bak ne diyeceğim her şeyden önce kendine dürüst ol söz mü? Hissettiğin şeyi ve hissetmek istediğin şeyleri karıştırma ve bu yolculukta, seni etkileyen her bir dalga ile barış içinde ol. Çünkü duygusal hallerin hayatın bir parçası ve senin gerçek kimliğin.

Duygusallıktan kendini hissetmekten sakın ola ki korkma. Bu deniz içine çektikçe umut dolu koylar çıkaracak karşına. Şimdilik iyi yolculuk diliyorum sana

Sevgilerimle, Hamit Kaptan....