İnsani duyguların görmezden gelinmesi, tahrip edilmesi ve hor kullanılması.

İnsan hayatı boyunca sevmeyi ve sevilmeyi arzular, bu bir ihtiyaçtır. 

Sevgiyi hissetmemek ve beklentilerinin hiçbir düzeyde karşılanmaması insanı farklı şekillerde etkiler.

Düşünmekten uyuyamaz hale gelinir, her şekilde kafa yorulur, yalnızlık olgusu insanı paramparça edene kadar.

Sürekli bir şekilde hissettiğinin anlaşılmasını bekler, anlaşılmayınca sinirlenir bu düşünceler kafasında dolup taşana kadar.

Düşünmekten bitap hale gelince çarpıntılar, mide bulantısı kaçamayınca ve yardım eli uzatılmayınca sallantılar ve bitmeyen halsizlik,

Kronik mide sancıları

Bu üzgünlüğü nerede görsem tanırım.

Beklemek ve her gördüğünü kendi gibi sanmak,

Sonra acıyı olduğu gibi kabullenmek;

Onu kendisinin bir parçası sanana kadar.

Her sevgiye inanmak sonrasında

 ve her defasında kalp kırıklığı, alışmak ve kabul etmek.

Kendini ifade edemez;

Duygularının ve fikirlerinin anlaşılamaz olduğunu düşünür, kendini kapatır ve duvarlar örer, sıradan bir hayat içinde kendini düşüncelerinin sancılı zamanında kıvranıp, en savunmasız bekleyişi gibi.


'üzüntü en şiddetli zehirdir onun insan vücudunda yaptığı tahribatı hiçbir mikrop yapamaz' -itham ediyorum-