Günden güne değişen bu karmaşanın ortasında pelerinimle yürüyorum. Yanımda duygularımın tanrıçası... Zaman epey olmuş. Güneş batmış seni severken. Dayanamamış güzelliğine. Süzülüyorum boşlukta. İçi dolu olan bir boşluk bu. Bilirsin, eskiden boştu nasıl olsa. Her şeyi tıkır tıkır işleten sisteme takılmamak için bir mücadele veriyoruz. Bu yola "neden olmasın" diye değil ''artık olsun'' diye çıktım. Güzelliğin karşısında algılarım sana bağlandı. Güven köprümü inşa ettim. Ve ona saygı duydum.



Seni ''zamanın etkisiyle'' düşününce buna bir belirti veremiyorum. Bu ne demek biliyor musun? Seninle o kadar güzel zaman geçiriyorum ki bu zamana bir belirti koymak istemiyorum demek. Ay olmuş, yıl olmuş değil de epey zaman olmuş demek bu. Çok güzel bir duygu aslında. Zaman bizi yapılaştırmış ve ışığımızı meydana çıkarmış. Ön yargımızı kırmış.



Tanrı'dan hep huzurlu olmayı diledim. Ama huzuru biraz da insan yaratırmış, bunu da öğrendim. Sen artık kütüphanemin sahibisin. Çünkü tüm bildiğimi sen yazdın. Uzanalım yarınlara, uyuyalım geçmişi. Bir gece içmişiz, gözlerimiz gülmüş. Bir gece sevişmişiz, renklerimiz cümbüş. Karanlıkta aydınlanan aşkımıza bir şey söylemek istiyorum. Ey aşk, senin ışığının altında hünerlerimizi sergilemeye, mutlu olmaya, birbirimizi iyileştirmeye devam edeceğiz.


Sallantılı evrenin baş döndüren deryasısın. Söylediğim her şeyi şiir yapan kadınsın... Güzelliğinle kal, sevginle okşa...

Sana çok bağlıyım… Adeta bir insanın yaşaması gibi…