Eflâtun uzun yollardan geliyorum

Ayaklarım çıplak diken kesiği

Ve sıcak.

Gelirken Filistin'e uğradım yenilmiş çocuklar sokaklarda oturuyordu,

Ve inanılmaz bir heybetle bakıyorlardı Mescid-i Aksa'ya.

Söyle Eflâtun sen nasılsın?

Tüm şarki coğrafyalarını gezdim memleketin, seni bulmak için. 

Şarkışla'nın tiren garında rastladım sana.

Kollarına sarıldı bir yüzbaşı ağladım.

Saymasalar vatana ihanet bir Revolver kurşunu da ona sıkacaktım.

Bütün sokaklarına baktım Erzinca'nın, Urfa'nın, Sivas'ın.

Ne bir sofra açan oldu ne bir döşek seren 

gittim de bir kurt inin de yattım.

Sanaymış her hürmet onu anladım.

Söyle Eflâtun sen nasılsın?

Kokun buram buram gelir mesken ettiğin yerlerden.

Sana yakın mıyım uzak mı bilemedim.

En son bir kör görmüş seni dertlerini anlatmışsın, o dertlerin için de buldum beni.

Söylesene Eflâtun çok mu üzdüm seni ?

Antep'in çarşında dolanırken görmüşler seni. fıstık çuvallarına değmişsin zahireci söyledi.

Kıskandım kenevir ipinden örülü çuvalı.

Tesbihimden sana kolye yaptım Erzurum işi.

Boynuna alamadım füruze ona yandım.

Burası yemen Eflâtun 

İnsanlar birer ceset 

Kadınlar yüzlerini saklar beni görünce 

Çoğusu siyah giyinir.

Sebebi çoktur siyah giyinmenin.

Adım adım senin peşindeyim bir rüzgar esse ha devrildi ha devrileceğim.

Kore gazisi İsmail senden bahsetti 

Görmüş seni bayramören'de

Kırmızı bir şal sarmışsın boynuna 

Söyle Eflâtun hiç mi acımak yok kitabında.

Yokluğun diyorum Eflâtun yokluğun

Ha yetim çocukların çalınmış rızkı, ha yokluğun aynı keder .

Seni arıyorum siyah soğuk gecelerde

Bir iz bulsam yoluna canım koyuyorum.

İncir toplayan kadınlar bana acıyarak bakıyor.

Taze incir biraz da su veriyorlar seni soruyorum susuyorlar.

Sarı kurumuş coğrafyalarda arıyorum seni 

Bilirim sevmezsin böyle yerleri 

Olurya bir köy okuluna düşmüştür yolun 

Olurya karatahtaya adını yazmışsındır

Olurya bir çocuğun saçını okşamışsındır

Bulamadım seni Eflâtun. Gittim de Zümer'i yazanın kalbine sığındım.

Bu sessizlik hayra alamet değil, bu puslu vakit, bu gözleri kör eden sis, bu kayboluş hayırlı değil.