Gün ağır ağır kararırken

Paydos eden güneşin alacası tenimi okşuyor

Sazlıklar içinden geçiyorum ulaşmak için bataklığa

Ve yıkanmak arzusu duyuyorum.

Kimliğimi bıraktığım mezarlıkta çeşmeye dadandığım gün,

Bir arının boynumda kurduğu hükümranlığı görüyorum

Susamak değildi bu, yolum uzundu sadece.

Kimseler artık kimsesizdi

Sorular ve yanıtlar tatminsiz olduğunda

Özgürlük, bacaklarımın titrediği yere kadardı.

Ürkek ve emsalsiz bir varlığa koşuyorum

Hafiflememişim

Hala tonlarca şehir, binlerce çığlık taşıyorum sırtımda

Aşınmamış bir patika çiziyorum kendime

Kurbağaların sesi çınlarken kulaklarımda

Bir ağacın gövdesine sarılıyorum,

Kavrıyor beni bir baba gibi.

Nasihat etmiyor pek,

Dallarına çıkarıyor

Ağır yüküm bir bir boşalırken sırtımdan

Göğü selamlıyorum avazım çıktığı kadar

Bensizlikle yükseliyorum bir dağın tepesine

Çoğalıyorum

"Çamura batmak arınmaktır." diyorum,

Uçurum duyuyor sadece

Ve kendimi bataklığın soğuk sessizliğine bırakırken

Anlıyorum ki doğuyorum

Sancıları tutmuş annemin, ben oluyorum.