Birden şimşekler çaktı ve gökkuşaklı çiçek bahçemin bir anda kül oluşunu izledim. Mavi güller, laleler, lavantalar hatta fesleğenler bile kül olmuştu. Önce kabul etmekte zorlandım. Hemen yeniden bir bahçe kurmak için kollarımı sıvadım. O kadar inanmıştım ki bahçemin güzelliklerden ibaret olacağına; durmadan, yorulmadan yeniden yeşertmeye çalıştım. Benim mavi gül tohumuma karşılık olarak bir şimşek çaktı; sonra bir şimşek daha, bir şimşek daha derken hiç bilmediğim bir kaosun içinde buldum kendimi. Ta ki şimşeklerin bir tanesi kalbimin üzerine gelince anladım daha fazla ısrarın yersiz olduğunu. Çünkü o fesleğenler benim bahçemde kokmayı reddetmişlerdi. Belki de bilmedikleri bahçelerde gökkuşağının mavi rengi olmak istiyorlar, belki bilinmeyen tüm bahçelerin sahibi olmak istiyorlar ya da belki de…