Oturuyoruz ve adam diyor ki yüzüme bakarak "On saniye hep aynıdır, değişmez." Sustuktan sonra ekliyor: Daha iyi açayım konuyu, on saniye her zaman on saniye kadardır.


  Reddediyor ve çıkışıyorum. Yanılıyorsun Eko diyorum. Yanılıyorsun bu sefer, sunturlu. Burası dünya diyorum ve izah ediyorum bir saatin bazan bir saate denk olmadığını.


  Çünkü zaman öyle seyreliyor ki memleketimin kitap eşrafından birkaçıyla bir mahfilde dizilirken, aynı kelimeler için hep aynı sayıda harf kullanılsa da çıktığı dudağa göre daha uzun gibi geliyor. Buna benziyor diye meselalarla Eko'ya öğretmeye çalışıyorum bir sunum yaparak.

~