İçindeki ürperti geçmek bilmedi.

Zehir gibi keskin o bakışları unutamıyorum, diyordu durmadan.

Ama her hikâyenin öncesi vardı, olmalıydı.


Yeni bir kuyu vurdular köyde o yaz. Dinlenmiş serin sular çekiliyor, evlerin önü sürekli sulanıyordu yeni gelinlerce. Tandırlar sabahın ilk ışıklarıyla yakılmıştı, ahali çoktan ayaklanmış, nispeten geç uyandığım için gülerek bakıyorlardı bu şehirli öğretmene...