Başka nasıl çıkar insanlar en derin çukurlardan...


Bizim doğamızda bizleri mutsuzluğa sürükleyen bir özellik vardır, hep yukarıya bakmak. Yukarı olarak tanımladığımız ise daha fazla, güzel, iyi, daha az emek gerektiren vs. şeklinde belirtilebilir. Hayatımızın belli özelliklere sahip olmasını isteriz hep ve gözümüz bu yüzden yükseklerdedir. İnsanlar bu yüzden kendilerini çukurda, karanlıkta ve çaresiz görürler. Ne elde ederlerse etsinler her zaman daha iyisi olacaktır. Bu yüzden mutsuzluktan çıkmak imkânsız gibidir.


Ancak çok basit bir hareketle tüm bu kısır döngüden kurtulmak ve mutlu olmak için bir şans yakalayabilir insanlık.


Sırtını tüm şaşalı şeylere dönüp alt olarak gördüğü yere bir göz atmak...


Tam bu esnada görür ki daha derinlerde binlerce insan ona imrenen gözlerle bakıyor. Herkes karanlıkta ve yalnız... Bir yardım bekliyor. Bir kurtarıcı...


Ne yapmalı öyleyse, insan elini uzatmalı ve insanların imrendikleri yere çıkmaları için yardımcı mı olmalı? Bu onları mutlu eder mi? Yoksa daha fazlasını ister ve daha mutsuz mu olurlar? Belki de elini uzatanı aşağı çekerler ve önlerindeki bir engelden kurtulurlar.