Kendime çarpıp dökülüyorum on bin parçaya

Kendimden çıkıp kendime bölünüyorum her defa

Kibrim bir elmas oda sessizliğimde kapkara

Kömürden bir ağıt bu büyüklenme

Bana ceza

Ne zaman karışmak istesem dosta

Ellerin geliyor aklıma

Sonsuz bir yalnızlıkta uzanan eller

Sorgusuz ve hesapsız alı al sarısı sarı

Benden başkasını görmeyen gözlerime uzanan

Duraksız soluksuz yanıtsız çabasız eller

Teklifsiz eller

aldığı ruhumun darası

O dara ki günahlarımdan kalan yara

En büyük günahı kibir olan ben duruyorum ve

Eller görüyorum

Benden başka ben görmeyen gözlere sürgün

Benden başka ben bilmeyen ruhuma üzgün

Düşmek kalkmak yorulmak arlanmak bilmez eller

Ellerin geliyor aklıma

Kendime çarpıyor yine parçalanıyorum

Yorulmadan geri koşup koşup her defa

Çarptığım en sert duvarsın çarptığım son hızla

Duvarı benden teşkil etmişsin

Bendime koydukların kırık dökük hep ayna

Kendime çarpıp dökülüyorum on bin parçaya

Ellerin geliyor aklıma

Solgun duyarlı hüzünlü gururlu eller