Seneler önce bir gün,
boşalan araziye otel dikmek için
yaktılar yüreğimdeki ormanlardan birini
-şaraptan daha sarhoşlarken pişman görünmüyorlardı.
Sen üzülme
kehribar gözlü kara kedi
bu uğursuzluk senden değildi
-bırak, onlar öyle sansınlardı.
Ay ışığı yansıdı okyanusa
parıltısı beyaz değil kızıldı ilk defa
yakamozun içi boşaltıldı sentetik mutluluklar uğruna
-diğer her şey gibi
Fener balıkları seni sordular bir akşamüstü
samimiyet her zaman olumlu olmak zorunda değildi
insan nefretinde ve öfkesinde de samimi olabilirdi.
-Arkasına tarih atılıp değerli cümleler yazılan
Soluk renkli fotoğraflar kadar
Bu girinti çıkıntılar okumayı zorlaştırıyor biliyorum
ama sindirerek okumak gerekliliğindendir bu tavrım
dedim, gitti kehribar gözlü kedi
-durmadı istenmediği yerde
Kundakçıların ellerinde yoktu nasırlar
lakin süslemişti dillerini sivri küstahlıklar
-ki dediler, iyi ki gitti kedi
zaten elleri pürüzsüz insanlar kedileri pek sevmezlerdi