mini mini bir kuş kondu pencereme. kanadı kırık gibiydi ama o acelesi varmışçasına kanatlarını çırpıp geçip gitti penceremden.

mini mini bir kuş gitti penceremden. ardına bile bakmadan, neden konduğunu bile bilmezmişçesine geçip gitti.

mini mini bir kuş iz bıraktı pencereme. kırık kanatlı bir kuş, kanadı kırık ama hala uçuyor. pencerenin ardında uyuyan ablam, kalbi kırık ama hala yaşıyor.

mini mini bir kuş yansımasına baktı penceremden. göz göze gelmişçesine ablamla, acılarını anlatabilirlermişçesine bir bakışla, öylece bakıp gitti.

mini mini bir kuş, burada, penceremde.

mini mini bir insan, burada, odada.

mini mini bir kuş, kırık kanatlı, penceremde.

mini mini bir insan, kırık kalpli, yüreğimde.

bu yazı yarım, ellerim bak boş kaldı.