Derdim yok ama sıkıntılıyım

Güzel bir hikâye çıkardı belki bu hislerden

Yorgunum, ancak şiir yazdım

Bir kurgum yok, tek ümidim kafiyelerden

Yine de bir zorluğu var tabii

Az mı acıdan kaçarak geçti geceler

Bilenler değil sadece sokak itleri

Beyazlar akşam sekiz gibi söner

Sabah ayıplayanlar akşamların daimi müdavimleri

Baba, koca, fakir, zengin fark etmez

Hepsi izler loş ışık altındaki narin bedenleri

Narinlik kırılganlıktır, kimse fark etmez


Anlamam, anlayamam, anlamak istemem

Nasıl eve döner bu kadınlar beyaz yanınca

Ben bile cesurca geçemem

Tutmaz mı yolları sapkınların kalleşliği

Hadi artık, beyazlar can yakıyor, renkliler yansın

Beyaz altında görünüyor tüm ruhların acizliği

Hiçbirimizin kir tutmaz erkekliği

Kadınlardır sahibi tüm bu günahların

Ben hâlâ buna inanmam, bana kızma

Bunlar senin inandıkların

Şöyle bir bak, tabi kendinden utanmazsan

Yaşanmakta olan tüm hayatlar olarak

Hepimiz sonu yazılmamış şiirleriz

N'olmuş hepimiz daktiloyla yazılmamışsak

Hepimiz iffetsiz gecelerin meyveleriyiz


Kapkara bir nehir, beden bulmuş tamamlanamamışlıklardan

Hayatlar neden hep yarım, aşklar hep yalan

Bu nehrin karardığı bir yer var, bilirim

Bu barajlar da beslemez olur mu birilerini

Vergini ver, viziteni al, efendilerimiz aç

Şiirler masumdur dosdoğru dostlar

Suçu fors sahibi şairlere at


Ben aslında naif bir hikâye anlatmak istemiştim

Ama sadece küfürler yazdım, beni affet

Ben de kâğıdımın beyazlığına güvendim

Şimdi anladım, bunun sebebi değil masumiyet

Üzerime el yazısıyla bir şiir yazılmış

Ben sadece kendi halinde bir fahişeyim

Kâğıtlarım sevgisiz, kâğıtlarım bembeyaz bir parça et