Seni yazıyorum, sayfa sayfa. Kelimelerim çekiniyor önce, devrikleşiyor. O an merak ediyorum havva nasıl ısırmış o yasak elmayı. Sonra kendiliğinden çizmeye başlıyor kalemim. Fark etmiyorum, içinde ne var ne yok döküyor kağıda. O an anlıyorum yasağın o mistik tadını. Seni anlatmaya başlıyorum sonra. Baharda yeşeren ağaçlara, filizlenen tohumlara, uçan kuşa.. Dinleyen herkes anlıyor, bir elma için cenneten kovulan insan sevda için neler yapmaz, neleri göze almaz. Sana anlatmayacağım, sen sevdadan bir haber. Sonra bir hayalkırıklığı düşer siyah gözlerine. Benim elmayı kıyamayıp sakladığımı hatırlasın. Yaşanacak bütün ihtimalleri göz ardı ediyorum. Ben seni uzaktan seviyorum. Kelimlerimde saklıyorum, saklayacağım. Ben ki toprağa karışana dek seni yazacağım.