Her kazığın bir küfrü var
iki ciğer arasında
biraz tuz, biraz geçmiş var
gülmelerin sınırında
Etten bedenler içinde
hapis kalmış canlar var
bir ömür içten içe yiyenlerde
kurtuluşa erenler var
Düzensiz, kaba dillere
dinlendirdim sözlerimi
piyanonun ezgisinde
araladım bilinmezliği
Oysa
mahremiyetimle kırabilirdim
durgun denizini coşturabilirdim
daha fazla acı...
daha fazla mücadele…
verebilirdim
ne de olsa
cennet bahçenden kovulan
ilk insan
ben değil miydim
Kabına sığmaz bir adamım
evet, şekil almam
savrulan bir yaprak gibiyim
evet, dalda durmam
rüzgar nereye eserse oradayım
olmazsa başka baharlardayım
varsın düşeyim
varsın buluşayım toprakla
bir önemi yok
bir önemi yok artık
Haddimi bilirim, saçmalamama ramak kalmışken
ölümün kıyısında, dans eden topaç gibiyim
her an durmaya yakın
kendi kendine söylenen deliyim
-Özür dilerim
''Sen şimdi buraya nokta koyarsın''
Ey kaos! senmişsin yalnızlığı doğuran
Kendimi dinleyeli görünür olmadım bu hayatta
Kangren olmuş sözlerim, kesilmeliydi burada
Melekler günahımı yazdı, bense insanoğlunu.
*21.08.2024*