İzlenimci ressamlardan Gustave Caillebotte tarafından yapılmış olan Zemin Kazıyıcılar (Les Raboteurs de parquet) adlı eser 1875 yılında tamamlandı. Başlarda değeri anlaşılmayan eser, diğer izlenimci eserler gibi Salon’a (Salon de Paris) kabul edilmedi. Daha sonraları ise hak ettiği değeri gören bu yağlı boya tablo Orsay Müzesi’ne (Musée d'Orsay) yerleştirildi. Farklı bir resimsel kompozisyondan oluşan 1876 versiyonu da Danimarka’da korunmaktadır.

Eserin incelemesine geçmeden önce ressamı hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse Gustave Caillebotte, üst sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1874 yılında gerçekleştirilen ilk İzlenimcilik sergisinde eserleri yer almadı fakat kendisi sergiye katılanlar arasındaydı. Daha sonraki yıllarda, 1876 yılında yapılan sergiye ise sekiz tablosuyla katıldı. Söz konusu eser de bu sergide yer alanlar içerisindeydi. Gruptaki diğer izlenimci ressamlara kıyasla gerçekçiliğe daha yakın duran bir isimdir. Kendinden önceki isimler (Jean-Francois Millet, Gustave Courbet) ve aynı dönemdeki isim (Edgar Degas) ile beraber gerçeği olduğu gibi yansıtmayı ve teatrallik geleneğine karşı gelmiştir. Caillebotte, resimlerinin satıp satmayacağını düşünmüyordu, çünkü zaten maddi imkanları iyi bir aileden geliyordu. Bundan dolayı, işlemek istediği konuları istediği şekilde seçebilme özgürlüğüne sahipti. 

Yazının asıl amacı olan tabloya geri dönersek ilk bakıldığında üç erkek işçi göze çarpmakta. Suratları ressama dönük ve yarı çıplak bir biçimde dizleri üzerinde ahşap bir zemini kazımaktadırlar. Cılız ve kaslı vücutları cinsel bir çekime sahiptir. İşçilere göre solda, bize göre tablonun sağ köşesinde de bir içki şişesi yer almaktadır. İşçilerin arkasında kalan balkondan mekâna dolan güneş ışığıyla kol ve sırt kaslarının vurgulanması ile de erkek vücudu ön plana çıkarılmış oluyor. Balkondan bahsetmişken, demirlerinin ince işçiliği ve iç mekândaki duvarların Neo-klasik tipte tasarlanmış olmasıyla bu odanın burjuva sınıfından birine ait olduğu anlaşılmaktadır.

Bahsetmiş olduğum işçilerin resmedilişi yukarıdan bakan bir göz ile gerçekleştirilmiş. Tabloya bakıldığında seyircisine orada bulunup işçileri izliyormuşsunuz gibi bir etki yaratan tabloda kullanılmış bu açı ile sınıf farklılığı da işlenmiş. Yukarıdan bir bakış, üstün bir konumdan tasvir mevcuttur. Çizgilerin geriye ilerlemesi, işçilerin kollarını uzunluğu ve konumlandırılışı ile perspektif etkisi yaratılarak resme üç boyutlu bir hava katılmış. Böylelikle işlenen sınıfsal farklılık daha belirgin bir hale getirilmiştir.

Şehir proletaryasının ilk temsillerinden birini oluşturan tablonun yapıldığı dönemde neredeyse hiç erkek vücudu resmedilmiyor, yalnızca soylu konularda yapılmış eserlerde çıplak olarak tasvir edilip tanrılar veya kahramanlar gibi karakterlerde idealize edilmiş bir vücut tipiyle yansıtılıyordu. Caillebotte’un işçileri ise ne fiziksel olarak güzellik kurallarına uyuyor ne de resmedilmeyi hak edecek bir sosyal statüye sahiptir. Bunlar göz önüne alındığında dönemi için bir ilk denilebilecek niteliğe sahiptir. Vücutların inceliğine rağmen şekilli oluşu da yaptıkları işin ağırlığını bizlere anlatmaktadır. Ressam idealize güzelliği yansıtmayı hedeflememekte; işçileri dar omuzları, cılız kol ve göğüsleriyle betimleyerek gerçek hayatta var olan bir izlenim göstermektedir. Çağrıştırdıkları bir başka konu da cinselliktir. Dönemin Fransa sanatında başka tablolarda çıplak vücut kullanıldığı görülmüştür fakat bu örneklerde cinselliğe doğrudan bir gönderme yoktur. Cinsellik üst sınıflarda bir tabu olarak görülmekte, aleni cinsellikse alt sınıflara ait kötü bir özellik olarak düşünülmekteydi.

Yukarıda bu eserin Salon’a kabul edilmediğinden bahsetmiştim, sebeplerinden biri cinselliğin böyle açık bir şekilde işlenmiş olmasıydı. Zemin Kazıyıcılar'ın reddinde Salon tarafından "bayağı" olduğu söylendi. Diğer bir sebebininse İzlenimcilik akımına karşı genel eleştirel ortamdı. Sanat yorumcuları tarafından akımın örnek eserlerinin rastgele fırça darbeleriyle renk lekesi olduğu yönünde eleştiriliyor, sanatsal değerlerinin olmadığı düşünülüyordu.

Resmin sağ köşesinde yer alan alkol şişesi de eleştirmenleri rahatsız eden diğer bir unsur olmuştur. Alkol alıp sarhoş olma durumu yine üst sınıflarca alt sınıflara özgü bir durum olarak görülüyordu. İşçiler çalışırken bir yandan da alkol alıyorlardı ve bu, dönemin toplumsal kurallarınca hoş karşılanan bir şey değildi. Ayrıca Courbet ve Millet’in seçimlerinden farklı olarak şehir işçilerinin tasvir edilmiş olduğu bilgisini de bize yine bu görmüş olduğumuz şişe vermektedir.

Tablo bazı konularda sorun çıkarmış bir eserdir. 1800’lere kadar sadece eylem olarak görülen eşcinsellik artık bir kimlik haline geliyordu ve bu sebeple nü erkek resimleri yerini nü kadınlara bıraktı. Caillebotte ise erkek çıplaklığını resmederek kendinden sonrakilere, döneminin sanatçılarına model olabilmiş, cesurca bir harekete girişmiştir. Zemin Kazıyıcılar tablosunun önemi de sanatçının toplumsal kurallara karşı gelmiş olmasından ve cüretkârlığından kaynaklanmaktadır.


Kaynaklar;

Ernst Gombrich, Sanatın Öyküsü

https://www.musee-orsay.fr/en/collections/works-in-focus/painting/commentaire_id/the-floor-planers-7164.html?tx_commentaire_pi1%5BpidLi%5D=509&tx_commentaire_pi1%5Bfrom%5D=841&cHash=72e9505792


https://tr.wikipedia.org/wiki/Gustave_Caillebotte



https://www.sanatabasla.com/2014/02/zemin-kaziyicilar-the-floor-scrapers-caillebotte/





Yazar: Özge Altıntop