"En aziz, en mukaddes şeylerimizi, o, Allah korkusunu hiçe sayan sahte görünüşleriyle nasıl oyuncak hâline getirir, nasıl fütursuzca istismar ederler. İçleri menfaat hırsıyla yanar. Sofuluk ellerinde bir zanaat, bir esnaflık vasıtası. O sahte tavırlarına, o uydurma heyecanlarına karşılık itibar isterler, mevki beklerler. Zahirde misli görülmemiş bir ibadet; hâlbuki niyet, Allah yoluyla dünyaya rağbet. Yana yakıla dualar eder, ver Allah'ım ver, her gün daha fazlasını isterler; sonra geçip el âlemin karşısına târik-i dünyalık tavsiye ederler..."