İşte yine en baştayım…

Senelerdir yürüdüğüm tüm yolları bir gecede yaktım…

Geri döndüm…

Oysa güneşli pazartesiler, mutlu cumartesiler biriktirmiştim sırt çantamda…

Her gün yeni bir umut,

Her gün yeni bir tebessüm olacaktı yüzümde…

Sensizliğim acıtmayacaktı yüreğimi…

Yağmurlu gecelerde dışarı çıkmadıkça,

Bu kahrolası cam kenarında ıslanmayacaktı yüzüm…

Seni yazılarımla yazacaklarımla yaşatacaktım yüreğimde…


Sana söz vermiştim…

Özleminin yüreğimi her dağlayışında bir satır, bir satır daha yazacak,

İnancımı yitirmeyecektim…


Ve hep bu karanlıktan uzak duracaktım…

O senin nefret ettiğin fakat her defasında aniden tam ortasına düştüğün karanlıktan…

Sen hep karanlıkta yaşardın tıpkı Ay gibi…

Güneşi olurdun umutsuzlukla dolu her gecenin…

Sende benim gibiydin…

Nerde bir acı görsen koşar adım giderdin…

Hüzünlerle bulurdun benliğini…

Acıyla nefes alır, gözyaşını içerdin ağlamalarının…

Maskelerin vardı çeşit çeşit,

Her gün başka bir yüzle çıkardın insanların karşısına…

Geçmişin o kadar yakmıştı ki canını,

Her gece bir başkasının acısıyla kendinden uzaklaşıp o olurdun…

Kendine dönmekten korkardın sevgilim…

Kendine döndüğünde göreceğin şeyin ne kadar korkutucu olduğunu anlatamazdın kimseye,

Benden başka…

Geçmişinin acılarını kaldıramadığı için yüreğin,

Geçmişinle yüzleşmekten korktuğun için,

Hep onlarlaydın…

Bense sana söz vermiştim aramayacaktım seni…

Sesini, yüzünü, tenini düşlemeyecektim bile…

Çünkü ben sendim, sende ben…

Dünyanın olağan dengesiyle başa çıkamazdık…

Ben senin geçmişindeydim…

Yaralı çocukluğunda,

Deli dolu gençliğindeydim…

Büyüdün ve yaşanmışlıklarla başa çıkamayacak kadar güçsüzleştin…

Bitiremezdik bu yazmaya başladığımız romanı mutlu sonla…

Benim sonbaharım sarartırdı senin gözlerinin yeşilini… öyle söylemiştin…

Sana söz verdiğim o gri gecenin üstünden yıllar geçti ve…

Yaktım bu gece her yürüdüğüm kaldırımı tek tek…

Sana geldim…

Fakat sana söz verdiğim gri gece söylediğin gibi…

Benim sonbaharım sararttı gözlerinin yeşilini…

Gözlerinde, ölmüş yaprakların sokakta oluşturduğu hüzün dolu manzarayı gördüm…

Senelerce yürüdüğüm yolun beni senden uzaklaştırmasını dilemiş,

Fakat her adımda sana daha bir yaklaşmışım onu gördüm…

Ama senin attığın her adım geçmişinden, benden uzaklaştırmış seni…


İşte yine en baştayım…


Senelerdir yürüdüğüm tüm yolları bir gecede yaktım…


Yine senden uzaklaşmak uğruna kendimi yollara vurup,


Senelerce sana doğru yürüyeceğim…


Hoşça kal sevgilim…

 

                                                                                                                    Furkan, 2009