"Bir bardak çay koydum ve oturdum yatağa. O an anladım kendime ne kadar yüklendiğimi. Zavallı bedenim... Ne kadar çok yormuşum kendimi. Doğruyu ve içinde bulunduğum yalanı çözmeye ne kadar çok odaklanmışım. Beni hiçbir zaman yanıltmayan hislerimin hastalıklı olduğuna nasıl da inandırılmışım. Ben kötü olmaya çalışan iyi bir adamdım. Yapmam gerekeni yapmamıştım. Diretmeliydim oysa. Bana zulmedenlere benzememek için mücadele etmeliydim. İşte söylüyorum size gerçeği: 'İyi olmak köle ahlakıdır. Bu hayatta daima kötüler kazanır.' Hayatımı bir hayvan gibi yaşadığım günler de öğrendim ben bu gerçeği. Kötüler zekidir, üstündür ve güçlüdür. İyiler ise zayıftır. Köle ahlakına sahip oldukları için efendilerine iyi görünmek zorundadırlar. Ama fırsatını buldukları anda sırtınızdan vururlar. Ben böyle düşündüm yıllarca. Ne kadar eksik oysa. Ne kadar ilkel. Ne kadar korkunç... Nasıl bir insan tek bir felsefi düşüncenin bütün varlığına hakim olmasına izin verebilir? Nasıl bir insan kendini bu kadar aza indirebilir? Nasıl bir insan nefret ettiği insanlara benzemeye çalışır? Sorular karıncalar kadar... "İnsan ruhunun temizlenmesinin tek yolu, geçmişi pişmanlıkla hatırlamasıdır" derler. "Ben çok pişmanım. Kendime yaptıklarım için, insanların bana kötülük yapmalarına izin verdiğim için, kendi değerimi bilemediğim için, şeytanların melek maskesi taktıklarını gördüğüm halde kabullenemediğim için. Bu yakıcı duygular bana çok acı veriyor olsa da, hep benimle kalmalarını diliyorum. Geçmişimi, geleceğimi, zihnimi, kalbimi tıpkı enfekte olmuş bir yaraya dökülen alkol gibi acıyla temizlemesini istiyorum. Hepinizi affediyorum... "Eğer ki bana bilmeyerek zulmettiyseniz, Tanrı yardımcınız olsun. Eğer bana bilerek zulmettiyseniz, Tanrı yine yardımcınız olsun. Size doğru yolu göstersin. Kötülükle ve yalanla elde edeceklerinizin onur, erdem gibi meziyetleri kaybetmeye değmeyeceğini göstersin...

Seninle geçirdiğim zaman diliminde değişmek zorunda kalacak kadar çok acı çektim. Hemen her zaman varlığının farkında olduğum, ama görmezden geldiğim hislerime kulak verdim. Tüm gerçeği biliyorum artık. Bana gerçekleri daha önceden dürüstçe söylemiş olsaydın, bilgim bu kadar derin olmazdı. Çektiğim tüm acıya rağmen hep doğru olanı yapmaya çalıştım. Yapabildiğim kadarıyla... İnsanüstü sabrımın karşılığını almış olduğumu düşünüyorum. Tüm dünyaya, evrene ve Tanrı'ya sonsuz teşekkür ediyorum. Tanrım, kimseyi kendisine zulmedenlerden merhamet dileyecek kadar yalnız bırakmasın. Tanrım, kimseyi hayatı reddedecek kadar aciz bırakmasın...

"Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet; değiştirebileceğim şeyler için cesaret; ve bu ikisini birbirinden ayırmak için akıl ver." - Stoa duası