Bir annenin çocuğunun tüm başarıları karşısında inanılmaz derecede mutlu olduğundan bahsettik. Tüm başarıları çocuk kazanmış dahi olsa, önemli değil; anne o başarıda en küçük bir paya bile sahip olmayabilir maddi dünyada. Ancak annenin o inanılmaz sevgisi ve çocuğunun mutluluğu karşısında içinde doğan tarif edilemez hisler ve hala çocuğuna karşı muhteşem sevgisi, annenin çocuğundan kat ve kat daha fazla haz içinde olmasına sebep olur. Öyleyse hayatta aramamız gereken şey sevgi olabilir mi? Çünkü başkalarının mutluluğundan mutlu oluruz, onları hala severiz ve gerçekten gün sonunda hiçbir şey yapmamış dahi olabiliriz; yapsak bile yorgunluk hissetmeyiz, gücenmeyiz. Tüm hayatımızı geçirdiğimiz bireysel hesaplamalardan uzaklaşabiliriz. Ancak bir soru ortaya çıkıyor: Bir insan bir insanı gerçekten nasıl sever, aralarındaki bağ anne ve çocuk bağı değilse? Bu dünyada nasıl mümkün olabilir?