şu gözlerinde çağlayan kıskançlığı ağla

böyle doğmuşsun

böyle gebereceksin ne var

bağırtıların mezara kadar boğazda

suskunlar cemiyeti almadı 

kovdu vatanından umursamazlar 

ölgün doğmuşsun 

capcanlı öleceksin ne var


söküp atmalısın durgunluk özlemini

o ateşlere verilmiş kızıl yüreğinden

acilen

haykırışlar günah değildir

utansın kötüye karşı inlemeyenler!


öfken yaşadığının kanıtıdır

gülmelerin kefareti olmasın mı?


her dere istediğin yatakta akmaz

bir yere varmaz cevapları sualinden çıkar


şu kenetlenmiş dişlerini gevşet

dudakların kainatın en mükemmel küfrüne gebe

sarhoşluğun kitap gibiliğinden bir şey çalmadı

sözlerinde bu korku, bu telaş

sesinde bu pürüz niye


sana diyorum aynada gördüğüm

bakışlarında süzdüğüm küskünlüğü reddetme

ölmüşlüğe tahammülü onlardan öğrenmedin

uçurumlar ruhuna inşa edilmedi


krizlerinin kıymetine her endişe için

evren varlığın adına perişan edilmeli