Etrafım karanlık örtüyle çevrili

Sensiz geçen her anım, su almış bozuk bir saat gibi

Camı buğulandı saatin, ne yelkovanı belli ne akrebi

Bilemezler içimde büyüttüğüm seni

Hiç kimse bilmesin!

Sen de bilme sensizliğin bende ki eksikliğini...

 

Sonum karanlıklara gebe

Seni ve aydınlığı, böyle delice severken hem de!

Ben neyi sevdiysem, hep yokluğuyla sınandım

Varsın dinmesin gözyaşım

Sen yanımdayken, hep 19du benim yaşım!

Elbet yokluğuna da alışırım...

 

Arkadaşlarım ‘değiştiğimi’ söylüyor demiştim, hatırladın mı?

Onlar haklıydı! Bende farkındaydım, değişmiştim…

Sana değer miydi? Sormayı bırak, düşüncesinden dahi uzaktım!

Kendimle yüzleşmeye cesaretim yoktu, esaretim olmuştun!

Değmeyeceğini bilmek, çok canımı acıtır diye sustum hep..

Sonunu bile bile, acıyı acıyla harmanladım

Kendi sonumu, kendi ellerimle hazırlamıştım!

 

Yazıyorum çünkü, bu acıyı kimse yaşasın istemiyorum… Sen bile!

Yalnızım çünkü, eksikliğini tamamlayamaz hiç kimse… Sen bile!

Karanlığa alışmalıyım bi’an önce

Aydınlığı silmeliyim hafızamdan

Ve sensizliğin yaşattığı her şeyi

Zira, seni silmem mümkün görünmüyor

 

Karanlık tarafımsın artık

En sevmediğim yanım... Şimdi şiirimdesin!

Kalemimde defterimde, tenim ve nefesimde

Aklımın, sürekli kurcaladığım o köşesindesin..

 

En sevmediğim yanım...

Dünümde, bugünümde!

Bazen, demek isterim ama çoğu zaman

Bozulan saatin, hareketsiz yelkovanıyla bakıştığım

Zamansız kalmış gecelerimin, karanlık şafağındasın!

Hatta, zamanlı zamansız uyuklayınca gördüğüm rüyalarımda!

Her uyanışımda irkilen bedenimin, şaşkın bakışlarında

Sarsılmış zihnimin perde arkasında

Gözlerimin boşluğa dalışıyla, imtihanında ki arayışında...

En sevmediğim yanım, şimdi 29 yaşında

En sevmediğim yanım, her zaman yanı başımda...

Mart 31,2024