Geçmişe özlem duyanlar olur, duyarım

Ben geçmişi sevmem, çöplük der kaçarım

Ben neye inandıysam ona güvenir, onunla yaşarım

Kafamın içine hapsolmuşum, sevgi naraları atarım

Bazı vakitler kafam atar, duvarlara kafa atarım

Kafam kırılırsa belki çıkarım o zindandan, özgür kalırım

Kırılmadıysa kafam, bir büyük rakımı alırım, yanına da acılı şalgam

Olmak istediğim yerde yaşarım, birkaç an yakalarım

Sonsuza kadar o anlarda yaşarım

Ama gün gelir, işte kusursuz gün

Duvarlara kafa atmak istemem

Ne rakı isterim, ne şalgam

İçim kıpır kıpır olur, hep ağrıyan karnım yumuşar, gülümser bana

O içimi sürekli kemiren acı son bulur, 

Artık bir yalanı yaşarım

Fakat bir özlü söz vardır onu da bilirim ama söylemem

Üç şey gizli kalamaz: ay, güneş ve gerçek

Gerçeği görürüm, bir bakmışım çöplük dediğim geçmiş

Evim olmuş, hem kardeşim olmuş, hem düşmanım

Duvara çarpar sekerim, rakı şişesine düşerim

Düşüncelerde boğulurum, nefesim kesilir

Boğulurken başka bir gerçeği fark ederim

En yalancınız benim dostlar

Geleceği öğüt ederim ama boynum tutulur

Kafam hep gerisine bakar. 

Neticesinde insanız hepimiz, mayamız bozuk

Görmezlikten gelirim ama bilirim

Hayallerde yaşarım, gerçeklerde sikilirim

En yalancınız benim dostlar

Suçu hep başkasında ararım

Gecenin sonunda aynaya bakarım.