Romanları, fikirleri ve müziği ile sanatta yer edinen Livaneli, bu yapıtında efendi-köle ilişkisine değinmiş. Önce tapınma derecesinde padişaha bağlılığı, sonra padişahın da yetersizliklerinin, kötülüklerinin farkına varıp onun da herkes gibi bir insan olduğunu düşünmesi. Ve romanın sonuna doğru idrak ettiği eşitlik.

Bir tarih romanından çok, insan psikolojisinin yansıtıldığı bir kitap olmuş. Alt zeminde tarih ilişkisi harmanlanmış. Tarihi, dil kurgusuyla kendi içinde eritmiş yazar. Hem karanlığı hem aydınlığı gözler önüne sermiş.

"İktidar görkemi öyle bir şey ki bakışıyla her canlıyı kımıltısız hale getiren bir engereğin bile gözünü kamaştırıyor." diye ekliyor Livaneli.

Harem, tarihe ve insanın iç hesaplaşmalarına başka bir gözle bakacağımız bir roman. Hafızada yer edeceği kesin. Keyifli okumalar olsun.