Yine seçer misin beni tüm renksiz kıyafetlerimle,

kalabalık bir caddede herkes gibi yürürken?

Parlar mıyım sana? 

Herkesten ayıran şey beni, sensin. 

Farklı kılan, cesur kılan, tam soyunacakken müthiş bir pervasızlığa atan beni...

Sensin.

Küçük bir kızken henüz ben, uçurtmanın her havada uçmayacağına inandırmıştı babam beni.

Benim uçurtmam onun mesaisinin yoğunluğuna göre uçabiliyor, bazen onun öfkesiyle çakılıyordu.

Uçurtmalar rüzgarda mı uçar güzelim? Yoksa güneşli, kuru bir havada mı?

Tenim yanıyor benim. 

İçimde yıkılan inanç enkazından bir oda yaratıyorum kendime.

Yuvayı dişi kuş yapar palavrasından esinlenmedim aslına bakarsan, dişi bir kuşum ve yarattığım şey senden güçlü.

Saklandığım oda, dünyanın arka odasına benziyor biraz.

Baksan görebilirsin ama, gözünün önündeki perdede oynandı birkaç tragedya.

Şimdi bu havada, uçar mı uçurtmam?

Söyle bana.