Mavi bir aydınlık süzümlenir dağların karanlığına,
Ve bizi ayıracak felaketlerin gün doğumuna.
Bak ve gör!
Bu gelenler yassı tohumları nefretimizin.
Bak!
Uzak yellerin bizde yarattığı fırtınalara,
Ve gör!
Enkazını bizde bırakan şu muson coğrafyasına!
Ayrılığın birçok çeşidi vardır derler
bu terk edilmiş surlarda,
Ve kayalar küskün kalır çamurdan putlara...
Uçtan uca yürünen iki yol;
Aynı doğrultunun iki ayrı oylumunda.
Ben birden,
Ben birden oluveririm,
Ben birden, gecenin içinden geçen,
Ve silüetini ayın çehresinde yaratan
bir kavak ağacı oluveririm,
Yapraklarım yalnızlığın uğultusu,
Köklerim sensizliğin uzantısı...
Düşüveririm yapraklarından anaç toprağına,
Ve binbir tohum olur biterim
Karınca yuvalarında...
Bak ve gör!
Bu çektiğin benim sararmışlığım,
Kanla yıkanmış toprağına
Bak!
Yüzsüzdür gerçekleşecek hadiselerim,
Ve bir vukunun hissidir sende oluşan.
Gör!
Bu dünyanın başının üstünde yer edinen misafirlerini,
Ve elmadandır canımızın tatlılığı...
Jio
2021-12-02T19:11:53+03:00Hepinize güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. :)
Seniya Burçak
2021-12-02T18:26:48+03:00İçim açılıyor valla böyle iyi şiirler okudukça. Aramıza hoş geldiniz :)
Jean Valjean
2021-12-02T18:21:17+03:00Şiir güzeldi. Finalini ayrıca sevdim. Ellerinize sağlık.
Haneke
2021-12-02T18:18:30+03:00Ne güzel bir şiir dili. Tebrik ederim. Ve aramıza hoş geldiniz.
Tutku Silahtar
2021-12-02T18:15:19+03:00Gör!
Bu dünyanın başının üstünde yer edinen misafirlerini,
Ve elmadandır canımızın tatlılığı...
Çok iyi bir şiir. Çok iyi bir son. Tebrik ederim. 👏👏