Doğumumla başladı her şey. 

Varoluş sizce doğası gereği lanetli midir? 

Bence evet.


Yaşamın genel geçer bir tanımı olmalı.

İnsanların üzerinde uzlaşabileceği en azından bir tane ortak nokta. 

Ezelden ebede sürüp gelen bu garip yolculuk sırasınca

kanı damarlarından emilmiş her bir yolcunun paydaşı olabileceği tek bir ortaklık. 

Hayat bu açıdan hiç rasyonel değil.


Fazlaca görüntü var zihnimde yaşamıma dair.

Puslu, koyu mavi bir rengi var bu imgelerin.

Günübirlik bilinç üstünde ziyaret ederler benliğimi

ve çarçur ederler orayı

o gün oranın sahibi, 

ve hatta hep oranın sahibi olacakmış gibi 

şuursuzca biçimlendirirler benliğimi.

Tıpkı günübirlikçiler gibi. 


Bir insanı o insan yapan etmenler

hemen öyle kolayca, ulu orta değişememeli.

Varoluştan gelen lanet bu olsa gerek.


Aksi halde;

adımını attığı her yerde kendine bir acı türetmek

bir yolunu bulup da sürekli kendisiyle mücadele etmek

ve cezalandırılmamış bir hatadan öğrenmek yetisi

neden yeryüzünde volta atagelmiş başka herhangi bir türe bahşedilmemiş olsun ki, 

değil mi? 


Davudi bir ses ile 

avam çığırtkanlığı yapanları gördükçe

benim için bir farklılaşıyor her şey.

Öyle ya;

boğazımın temizlendiği günden beri 

bir farklı duyuluyor dünya. 


Yeni olanı arıyorum güneşin altında.

Yeni hikayeler,

anlatılmamış olanları. 

Tıraşlanmış enseleriyle 

yüz binlerce kodamanın kol gezdiği bir düzleme

tutunacak ikinci bir el daha bulmanın

gün yüzünde gözüken tek çaresi bu. 


Kanatlarımın erimeye başladığını fark ettikçe 

nedensiz bir mutluluk kaplıyor içimi. 

Güneşin altında 

daha da altında

en alta yaklaşan vücudumla

aradığımı bulmam çok daha olası.

Bunu bilmek bana

ölümün kıyısındaki dinç bir yaşlının 

sebepsiz neşesini veriyor adeta.


Karanlıkları sevmemin elbette ki bir nedeni var.

Ritmin ayak basılmamış gölgelerde 

çok daha iyi duyulduğunun farkına varmış bir avuç insandan

bezenmiş nasihatler dinlemiş olmak, 

sizce de yeterli bir sebep değil midir?

Bunun yerine;

aydınlıktaki angaryaları esnasında

takım elbiselerini sırtlanmış

sahte gülüşlerini saçarken etrafa

her gün karşılıklı gülüştükleri aynaları görmezden gelmiş 

bir lağım faresi sürüsünden

peyderpey aynı hikayeleri mi dinleseydim?

Hayat bundan daha fazlasını kapsıyor,

bilmekteyim.