Her şey tüketmek üzerine

Herkes azaltır diğerinden

Ve azalır mecburen

Sözcükler talep ederiz

Kulaklarımız irkilmek ister

Nihayetinde bu irkiliş

Düşüncelerimizden eksilir

Her yeni gevezelikle

Başka bir mesuliyetten kurtulur

Yeni bir kepazelikle eziliriz

Yüreğimiz ordan oraya çarpılmak ister

Çocukça bir acelecilik üstlenir

Misafir olduğu her kapıda asaletinden yitirir

Başka bir pişkinlikle ayrılır

Aklımız

Bunu tecrübe diye satar budalaya

Budala, hayata inancından eksilir

Günün sonunda

Her didişme,

Zafer de olsa kaybedilir

Dostluklar, büyüklüğü kadar hızlı eskir

Tutkulu aşk, iğrenişin ipliğini her duygudan önce göğüsler

En hayat dolu ruhlar, beden henüz vadesi yarıdayken ölümle tanışır

Bütün değerlerin özünde ahmakça bir düş görümü olduğunu toplu olarak reddediz.

Başka türlü,

Şatafatın ve sefaletin, asaletin ve aşagılıklığın aynı vehim çukurunda yattığını kabul etmak zorunda kalır, kendi ipliğimizi pazara çıkarırız.

Ve bu gerçeğin dinamitinde imha oluruz.



Kulaklarımız irkilmek ister

Gözlerimiz şaşmaya bayılır

Fakat artık o irkilişin sağırı

O şaşkınlığın körüyüzdür