Amerikan edebiyatının en tanınan ve önde gelen isimlerindendir Ernest Hemingway. Herkes bir yerlerde ismini işitmiş, karşılaşmıştır fakat yazar olması dışında kimdir bu abimiz, bilmeyenler buraya toplansın, ben çok kısaca yazacağım, sizler de yorumlara eklemelerde bulunabilirsiniz. İlk olarak hevesle şunu söylemek isterim Hemingway de yakışıklı edebiyatçılarımızdan, tü tü maşallah denir bu yakışıklıya. 1899'da, Oak Park, Illionois'de doğmuştur. Çocukluğunda annesinin Hemingway'i ağır erkek alışkanlıklarından uzak tutmak istemesi hatta bu yüzden onu dans kurslarına göndermesi sebebi ile annesine içerlemiş ve bir çatışma halinde kalmıştır ve bu çatışma hayatı boyunca maço bir erkek olarak kalmasına sebep olmuştur. Avlanma, balık tutma gibi fiziksel etkinliklere yöneliminin sebebinin bu olay olduğu düşünülmektedir.


Aşırı maskulen tavrı ile öne çıkan yazar, 1914'te savaş patlak verdiğinde buna kayıtsız kalamamış ve İtalyan cephesinde ambulans şoförü olarak görev yapmıştır. Savaş deneyimleri ona klasik romanı 'Silahlara Veda'yı yazdırmıştır. Kariyeri boyunca ''Güneş de Doğar'', ''Çanlar Kimin İçin Çalıyor''... gibi birçok önemli eserler vermiştir ancak ''Yaşlı Adam ve Deniz'' ile Nobel Ödülü'nü yaklayabilmiş ve yine aynı eser için Pulitzer'e de layık görülmüştür.


Hemen her büyük düşünür, her büyük yazar gibi Hemingway de depresif bir yapıya sahipti ve ne yazık ki hayatının son on yılını alkolün getirdiği hastalıklarla ve kötüleşen depresyonu ile geçirmiştir. Hafızasının bir kısmının silinmesine sebep olan elektroşok terapisi görmüş. ''İnsan yok edilebilir ama yenilgiye uğratılamaz.'' diyen bu adam yenilmemek adına 2 Temmuz 1961'de şakağından bir mermi ile kendini yok etmiştir.


Edebiyat dünyasındaki değeri tartışılmaz olan yazarın ''Iceberg Theory''sine değinmeden geçmek istemiyorum. Nedir bu ''Iceberg Theory''? Buzdağı teorisi olarak çevirebiliriz ama aklınıza Freud'un teorisini getirmeyin, bu farklı. Buzdağı Teorisi Hemingway'in bir yazma tarzı aslında, kaleme aldıklarını bu teoriye uygun şekilde düzenliyor. Ona göre eğer ki yazar işini iyi yapıyorsa, sonsuz ve gereksiz detaylar vermeden de okuyucuya vermek istediği mesajı yahut amacı iletebilir. Okuyucu tüm detayları görmeden de hikayenin ne dediğini bilebilir diye düşünen yazar, bu teoriye uygun olarak dilini yalın tutmaya çalışmış, lafları çok dolandırmamıştır. Kendi alanında dahi sayılabilecek bir adamın, okuyucu tarafından iyi yazdıkça anlaşılacağını beklemiş olması olağan tabii. Hemingway'e katılsam da yazar ne yazarsa yazsın, ürününü iyi de işlese kötü de işlese bunu son olarak paketleyecek kişi okuyucudur. Bir kitabın mesajı tek midir, herkes için değişken midir? Etkin bir okuyucuysanız Hemingway'in düşüncelerine siz de bir şeyler katarsınız; pasif bir okuyucuysanız etkinden edilgene döner bir tüketici olur hiçbir şey üretemezsiniz, sayfaları okur geçer, üç günde bir kitap bitirebilirsiniz.


Yakışıklı baba hakkında birkaç az bilinen bilgiyi de vererek yazımı tamamlayacağım. Baba dedim bu arada çünkü o da kendine Papa/Baba ismini koyuyor, sanırım aşırı erkeklikten beyni dönmüş bir abimiz olduğunu buradan da görebiliriz. Neden böyle olduğu konusunda yazının başında zaten bahsetmiştim, detay verdiğimde sizler de daha rahat anlayabileceksiniz. Küçük Ernest'in annesi umutlarının tersi bir bebekle karşılaşınca Ernest'e kız giysileri giydirmeye başlamış, saçlarını o zaman görülen kız modelleri gibi kestirmiş ve hatta ona Ernestine demiş! Analar, babalar salın bebelerinizi, her şey hakkında söz sahibi olmayıverin, her şeyi kontrol etmeyiverin, istirham ederim!

Bizim lisede bir Almanca öğretmenimiz vardı derslerde hep FBI beni takip ediyor diye anlatırdı, biz de kikir kikir kaçık diye gülerdik arkasından. Hemingway de yıllarca çevresine FBI'ın onu takip ettiğini anlatmış ve o da pek inandırıcı olamamış ne yazık ki ama babamız gerçekten de haklıymış, II.Dünya Savaşı'ndan ölümüne kadar yazarın izlendiği belgelenmiş bir gerçek.

Küçük oğlu Gregory cesur, maço tavırlarıyla ve depresyon belirtileri ile babasına benzese de aslında kendisi bir trans kadındı, gizliden iki hayat sürüyordu, sonunda ameliyat ile cinsiyetini değiştirerek ismini Gloria olarak değiştirmiştir.

Hemingway kendisini öldürmesin diye bütün tehdit unsurları ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır fakat o kilitli kapılar ardındaki favori tüfeğini bularak kendini vurur, gazeteler kaza olarak yazar bunu, 5 yıl sonra son eşi Mary ölümünün intihar olduğu bilgisini verir.