Erykah Badu'nun 1997'de çıkardığı ilk albümü Baduizm, hip-hop tarihinin kadınlar günü sayılabilirdi. Milyonlarca satan Mama's Gun ise farklı bir mesaj taşıyordu. Albüm, hayatın ve aşkın en karanlık yönleri hakkında yazılmış şarkılardan oluşuyordu. Badu, Outkast grubundan Andre 3000 (Aynı zamanda çocuğunun babasıydı.) ile ayrılmıştı. Ayrılık sonrası içine girdiği durumu Andre, Ms. Jackson ile anlatmaya çalışmış, Badu ise 72 dakikalık Mama's Gun'ın her saniyesinde hislerini dökmüştü.
Kadın kahraman Badu, Stevie Wonder'ı andıran Penitentiary Philosophy'de içeri atılan sevgilisinin çıkması için beklemektedir. Cleva'da ise ''dibe vurmuş ahmakları'' anlatır. Fakat romantiklikten utanmayan ve Minnie Riperton tarzına benzeyen Orange Moon, albümün ikinci yarısının daha kızgın şarkılarla devam edeceğinin işaretini verir. John Hammond'ın biraz değiştirilmiş bir tarzda kullanıldığı Time's A Wastin kasvetli bir ortam yaratır. Badu'nun inlemeleri şarkının sonunda devreye girer, acı çektiğini ama hala hayatta olduğunu haykırır. Hip-hop ritimleriyle bezenmiş single'ı Bag Lady ise acı tatlı, kendi kendine haksızlık eden bir kadının kendine olan tüm önyargılarından uzaklaşması gerektiğini anlatmaktadır.
Green Eyes, albümün zirvesidir. Kırık kalplere ithafen yazılmış bu efsane şarkı, The Roots'un lideri Questlove'ın da yönlendirmesiyle içinde üç tarzı birden barındırır. 30'lardaki cazı kullanan Badu, şen gelip yaslı gider. Yalın, şefkatli ve nazik olan It's Too Late adlı şarkısında gözyaşları içinde artık her şey için çok geç olduğunu kabullenmektedir ve son kalan umudunu da yitirir.
Böylesine yüce bir albüme de böylesine bir yüce şarkı yakışırdı.