180 gün

Yüz seksen kere batacak bağrıma güneş

Yar sesine aç

Kardeş yüzüne hasret

Babamın gururunda kıvılcım

Anamın duasına emanet


Telaşe içindeyken eğimli kar kütleleri

Birçok umudun kabristanı bu yeryüzünde

Yamaçlar soluyorum vadilerde

Ve dağların etekleri zil çalıyor yer yüzünden

Yüzümüzde sahtekar bir çatıklıkla, Şark ve Gark'ın ayrımına çakılı yüreklerimiz


Soğuk

Su uyur

Düşman bile uyur

Kar uyumaz

Ve insan

Kışı yalnız sırtladıkça ısınamaz


Sonra

Hukuken mühürlü bir şarkı uğulduyor dudaklarımda

Silahlı kuvvetlerin ortasında

Tel örgülerin tetanoz kimyasında

Susuyor dilim

Kurak merhabalara hıyanet

İki damla kelama hasret içinde

Ruhum; 

Sönük karanlığın büyüsünde kaybolasın

Seni bir şarkının merhametine bırakanlar utansın


Huysuz orta yaşıma selamlar olsun

Sözümü terli bıyıklarımda bıraktım da geldim

Bir umum evi huzursuzluğunda harcadım çoğu mutlu günlerimi

Şimdi dünlerimin devriyesinde siper tutuyorum

Göz gözü görmez hırçın gecelerin sabahlarına tutkun

Yıldızlardan saklıyorum korkumu

Zihnimde üç-beş nöbetçisi bir neferin nefesi

"Dur! Kimdir o!"

Durma

Kaçabildiğin yere kadar kaç

Durma



Erzincan

26.03-10.04.2021